İNANÇ VE HAYAT 2: BÖLÜM 18; KARMAŞIK TOPLANTI
Sabah ofise gittim. Çocukları Neşe'yle eve bıraktım. Halaları sonuçta az baksın. İnanç'a bile güvenmiyorum ama Neşe'ye güvenim tam.
Neyse ofiste toplantı var bugün. Rakip marka sahibi gelecekmiş. Kim acaba? Eğer anlaşma sağlayabilirsek pazardan çekilir ve herkes bizim markayı alır. Çok heyecanlı.
Toplantıya yirmi dakika var ve rakip marka hâlâ gelmedi. Marka sahibiyle iletişim mi kursam ki? Bilgisayarımdan markanın telefon numarasını buldum ve o numarayı telefonla aradım.
Hayat:
-Alo ben Hayat Hekimoğlu, bugün Hayat ve İnanç holdingde toplantımız vardı acaba gelecek misiniz?
Karşıdaki ses:
-Çok afedersiniz unutmuşum. Ama yoldayım. Geleceğim.
Hayat:
-Peki iyi günler.
Telefonu kapattı. Hayat:
-Offf insan toplantısı olduğunu nasıl unutur ya? Hayır yani benim bir işim varsa düşünmekten uyuyamam bile. Bunlar nasıl bir şey?
Serdar:
-Kimden bahsediyorsun Hayat?
Hayat:
-Rakip marka toplantısı olduğunu nasıl unutmuş ben bir anlam veremedim.
Serdar:
-Unutması bizim açımızdan daha iyi değil mi?
Hayat:
-Senin açından iyi olabilir, markanın büyümesini istemeyen sensin.
Serdar:
-Ben ne yaptım?
Hayat:
-Ne yapmadın acaba? Git başımdan işim var.
Serdar:
-Sen İnanç'a da böyle demişsin zaten.
Hayat:
-Ay sanane ya, git işine.
Serdar:
-Çocuklar ne yapıyor bu arada?
Hayat ayağa kalktı. Hayat:
-Toplantı odası hazır mı?
Eleman:
-Hazır.
Serdar:
-Rakip marka gelmedi ki daha?
Hayat:
-Toplantı online zaten. Neyse hadi sonra görüşürüz 👋🏻.
Hayat odaya girip kapıyı kilitledi.
Hayat bilgisayardan ve telefondan rakip marka hakkında araştırma yaptı. Derken telefonuna bir mesaj geldi. Ardından arama geldi. Telefonu açan Hayat:
-Efendim kiminle görüşüyorum?
Telefondaki ses:
-Hayat hanımla mı görüşüyorum? Ben Duygu rakip marka sahibi. Sizin için de uygunsa bugün saat 3 gibi ofisinizde misafir olmak isterim.
Hayat:
-Olur yani biz sizi şimdi bekliyorduk aslında ama. Şimdi online bir hazırlık toplantısı yapsak?
Duygu:
-Olur ilk önce dilerseniz markadan bahsedeyim; dış giyim üzerine kurduğumuz marka uzun süredir hizmet vermekte lakin iki senedir doğru dürüst müşteri çekemediğinden dolayı satışına ara vermek zorunda kaldığımız bir markadır.
Hayat:
-Ama ara vermek zorunda değilsiniz, yani müşteri çekmesi tabi öncelik ama içinize sinmesi bence herşeyden önemli. Yani isterseniz bizim şirketle ortak olabilirsiniz.
Duygu:
-Emin misiniz?
Hayat:
-Sizinle marka pazarında tasarımlarımızla öne geçeriz. Böylece bizim pazarda rakip markamız da kalmaz.
Duygu:
-İyi fikir. Düşüneceğim. Karar verince ararım sizi. İyi günler.
Hayat:
-İyi günler.
Hayat:
-Oh hallettik. İnşallah ofis için de bizim için de hayırlı olur.
Hayat kapının kilidini açıp ofisten çıkar.
İnanç ofise gelmişti. İnanç:
-Toplantın nasıl geçti canım?
Hayat:
-İnşallah iyi olacak. Şuan bir ön konuşma yaptık. İnşallah anlaşırsak gerçekten toplantı yapacağız.
İnanç:
-İyi hayırlısı diyelim. Hadi geliyor musun?
Hayat:
-Geldim geldim.
Hayat eşyalarını toplayıp İnanç'la arabaya bindi.
Yorumlar
Yorum Gönder