ANNESİZLİK
Annem benim her zaman süper kahramanımdı. Çok güzeldi. Bazen babamla tartışsalar da sonunda ne güzel gülerdi. Şimdi düşünüyorum da gözlerimin önünde sanki. Onu çok özlüyorum. Dün gibiydi gitti. Babamla aramızın iyi olmadığını bile bile gitti.
Kader ben; Hayat'la İnanç'ın kaderi. Annem bizi bırakıp işe gitti. Gül yengem ve Can dayım geldi.
Gül:
-İyi misiniz çocuklar naber?
Kadir:
-Kader çok üzgün, ağlıyor yazık😭😭🤣😂.
Gül ve Can, Kader'in yanına geldi. Gül:
-Ne oldu canım?
Kader:
-Annemi çok özledim ya😭😭😭.
Kadir:
-Ben de çok özledim ama ağlama akşam gelecekler. Bak ben ağlıyor muyum?
Gül:
-Doğru bak gelecek annen hem sizi bırakır mı hiç böyle?
Kader:
-Bırakmaz dimi?
Can:
-Bırakmaz tabi korkma sen.
Kader:
-Ya bırakırsa...
Gül:
-Niye bırakıp gitsin?
Kader:
-Anneannem babamı bırakıp gitmiş belki annem de bizi bırakıp gider.
Gül:
-Çocuklar biz en iyisi restoranda birşeyler yiyelim. Hadi bakalım kalkın.
Kadir hemen dışarı çıkar. Ama Kader çok yavaş gitmektedir.
Can:
-Sıkma canını gelir ablam istersen telefon ederiz.
Restorana vardıklarında Rabia onları görür.
Rabia:
-Hoşgeldiniz ne istersiniz?
Gül:
-Rabia moral düzelten bir tatlı vardı ya işte ondan ver çocuklara.
Rabia:
-Ne oldu ki yani niye moralleri bozuk bu yaşta?
Gül:
-Hayat çocuklar okula başlayana kadar işe devam etmek istemiş de Kader de özlemiş tabi normal olarak morali düzelsin diye buraya getirdik.
Rabia:
-Arayalım mı? Ya da abimi mi çağırsam?
Gül:
-İnanç ofiste değil mi?
Rabia:
-Yok ofisteydi ama şuan belki değildir.
Gül:
-Rabia iyi misin?
Rabia:
-Gül, abim ofise gidip oradan arkadaşına geçecekti ondan sonra Hayat'ı da alıp bir yerlere gidecekti yani öyle biliyorum.
Gül:
-İkisi aynı yerde olmayabilir yani.
Rabia:
-Oladabilir.
Gül:
-Bilmece gibi konuşma Rabia valla hırsımı senden almayayım. Kader sabahtan beri ağlıyor senin haberin var mı?
Rabia:
-Annem gidince ben de ağlamıştım evet.
Gül:
-Ne oyun çeviriyorsunuz siz yine iki kardeş?
Can mutfağa girdi;
-Kızlar ne yapıyorsunuz burada? Hayır yani çocuklar çok kötü. İsterseniz bir siz de gelin oyun oynayalım da keyifleri yerine gelsin.
Gül:
-Ablan nerede biliyor musun Can?
Can:
-Ofiste nerede olacak?
Gül:
-İnşallah öyledir.
Can:
-İnşallah derken...
Gül:
-Çocukları bize bırakıp nereye gittiler sence? Ve bu kadar saat de gelmediler.
Can:
-Abartma 2 saat oldu alt tarafı kaldı 4 saat.
Derken içeriden sesler gelir.
Kader'le Kadir içeride koştururken Kadir ani bir hareketle tam Kader'i yakalamak üzereyken masanın üzerindeki tabaklarla çarpıştılar. Tabaklar yere düşerek kırıldı.
Gül:
-O neydi?
Can:
-Çocuklar!!! ne yaptınız siz?!
Kader utana sıkıla mahcup bir şekilde Kadir'e döner. Kadir:
-Şey dayı aslında yanlışlıkla oldu. Özür dileriz.
Rabia:
-Siz iyi misiniz peki? Bir yerinize bir şey batmadı dimi?
Gül:
-Sana ne oluyor Rabia? Battıysa da hastaneye götürürüz biz.
Rabia:
-Ne bağırıyorsun çocuklar zaten korktu. Kader iyi misin sen?
Kader:
-İyiyim.
Kadir, Kader'e dönerek:
-Şey biz en iyisi eve gidelim. Gel kardeşim.
Rabia:
-Biz de gelelim öyleyse.
Gül:
-Yok Rabiacım sen hiç zahmet etme biz yeğenlerimize bakamıyor muyuz sen ne demek istiyorsun ya?
Rabia:
-Sizin yeğenleriniz? Benim yeğenim olmuyor yani? Benim abimin çocukları da değiller zaten🤔.
Can:
-Uzatmayın kızlar ya, çocuklar gelin ben sizi bir sağlık ocağına götüreyim, siz de ortalığı toplayın bari.
Kadir:
-Eve gidelim biz.
Kader:
-Zaten birşeyimiz yok.
Kadir kardeşine döndü;
-Emin misin parmağın tam tersini söylüyor çünkü?
Kader:
-Şişt çaktırma eve gidelim annem bakar sonra.
Kadir:
-Yengeme söyleyebiliriz acıyorsa...
Kader:
-Uğraştırma şimdi hem yengemi de hiç gözüm tutmadı. Annem bakar sonra.
Kadir:
-Ne yapacağız peki şimdi?
Kader:
-Hiçbirşey yokmuş gibi. Normal oturacağız. Annesizliğimize ağlayacağız.
Kadir:
-Annem akşam gelecek zaten.
Kader:
-Sen özlemedin mi🥺?
Kadir:
-Özledim tabi ki ama babam dedi ya; okula giderken ne yapacağız?
Kader:
-Okula gideceğiz bir de dimi?
Gül ve Can çocukların yanına geldi.
Can:
-Sıkılıyor musunuz çocuklar ne yapıyorsunuz?
Kader:
-Oturuyoruz dayı ne yapalım annemi bekliyoruz.
Kadir:
-Aynen öyle dayı. Ben dedim aslında annemi beklemek zorunda değiliz.
Can:
-Ya ne yapıyorsunuz yani?
Kadir:
-Annem akşam gelecek zaten.
Kader:
-Nereden biliyorsun ya gelmezse.
Kadir:
-Gelir görürsün. Sonuçta benim annem yani.
Kader:
-Öyle mi sana annem ne dedi?
Kadir:
-Bana dediğini sana da dedi; akşam geliriz dedi ya.
Can:
-Çocuklar gelecek zaten niye kavga ediyorsunuz?
Kader:
-Ona sor.
Kadir:
-Asıl sen bunu diyene sor. Sabahtan beri annem yok diye ağlıyor bebe gibi😥.
Kader:
-Bir de bana bebe diyor duydun mu? Sen nesin acaba? Sanırsın benden çok büyük.
Can:
-Neden kavga ediyorsunuz ya? Bebe değil misiniz sanki ikiniz de küçüksünüz tamam anladık.
Kadir:
-Küçülsün de cebime girsin sabah tabakları kıran da oydu.
Kader:
-Sen beni yakalama diye çarptım. Senin yüzünden yani.
Can:
-Yok bu durumu çözmenin başka bir yolunu bulmak lazım.
Rabia:
-İsterseniz gelin mutfağa bir yardım edin. Bak size tatlı yaptım ben.
Kader:
-Tabi hala hemen geliyorum.
Kader tam kalktığı sırada Kadir tuttu. Kadir:
-Ne yapıyorsun bebe gibi her söze de inanıyorsun?
Kader:
-Halam çağırdı.
Kadir:
-Kardeşim çok safsın. Mutfağa gideceksin iş yaptıracak, burası babamızın yeri bizim çalışmamıza gerek yok. Otur boşver.
Kader:
-Ama tatlı verecek.
Kadir:
-Tatlı yani abartma. Biz burada tatlıdan başka birşey yemedik ki zaten.
Kader:
-Ne yemek istersin? Dayak yer misin?
Kadir:
-Asıl sen şimdi bir dayak yiyeceksin var ya?
Çocuklar saniyeler içinde birbirine girdi.
Rabia:
-Gelmiyor musunuz çocuklar, diyeceği sırada çocukları birbirine girmiş halde gördü.
Rabia çocukları ayırmak için araya girdi. Rabia:
-Niye kavga ediyorsunuz? Ne oldu?
Kader:
-Onun yüzünden.
Kadir:
-Hiç de bile ilk o başlattı. Dayak yer misin dedi bana.
Rabia:
-İyi açlıktan birbirinizi yemeyin. Fasulye vardı mutfakta Gül getirir misin?
Gül:
-Efendim Rabia?
Rabia:
-Fasulye yemeği getirir misin çocuklar yesin.
Gül:
-Emrin olur. Can'a dönerek;
-Görüyor musun Can bunlar da anaları gibi dertlerini bana söylemiyor da gidiyor Rabia'ya diyorlar biz acıktık. Sabahtan beri bizdeydiler tek kelime etmediler.
Can:
-Onları da anlamak lazım annesiz ilk günleri yani.
Gül:
-Ben kimim Can? Valla söyle kimim ben?
Can:
-O ne demek Gül?
Gül:
-Sen fasulyelerini götür çocukların ya da ne götürüyorsun; gelsinler alsınlar.
Can:
-Bazen seni tanıyamıyorum. Self servis lokanta değil masaya servis yapıyoruz biliyorsun ki?
Gül:
-Neyse canım şaka yaptım. Boşver sen.
Can 2 tabak fasulyeyi çocuklara götürdü.
Kadir:
-Aaa fasulye. Çok da severim fasulyeyi.
Kader:
-Sevmediğin bir şey olsa şaşarım zaten.
Kadir:
-Görüyor musun dayı bunun işi gücü bana laf sokmak.
Can:
-Afiyet olsun çocuklar.
************
Hayat ofisteki işlerini halledince İnanç'la ofisten ayrıldılar. Arabaya bindiklerinde İnanç:
-Uzun bir aranın ardından çalışmak nasıldı?
Hayat:
-Çocuklar ne yaptı sence?
İnanç:
-Ben dedim dimi? Aklın çocuklarda kalır, işe başlamakta acele etme dedim. Tabiki her zamanki gibi sen beni dinlemedin.
Hayat:
-Ya İnanç sen bana ne zaman çalışma dedin acaba?
İnanç:
-Her zaman dedim ama hiç dinlemiyorsun ki zaten.
Hayat:
-Tartışma istersen. Offf çocuklar inşallah çok sıkıntı çıkartmamıştır.
İnanç:
-Sıkıntı olsa Gül ve Can hallederdi.
Hayat:
-Bu saate kadar da aramadılar kesin birşey oldu.
İnanç:
-Birşey olsa ararlardı demek ki yok birşey.
Hayat:
-Ya varsa?
İnanç:
-Hayat bir sakin ol rica ediyorum. Ne olabilir ki hem? Rabia da bakıyor Gül ve Can da var. En fazla restoranda oturuyorlardır.
Hayat:
-Yani de birşey olmaz dimi?
İnanç:
-Sen ne olmasını bekliyorsun?
Hayat:
-İyi olsunlar yeter.
İnanç:
-O zaman kötü düşünmüyoruz.
Hayat:
-Çocuklara birşeyler alalım mı?
İnanç:
-Sen nasıl istersen...
Hayat:
-Evde durdular o kadar bence ödüllendirelim.
İnanç:
-Tamam sen al ben öderim.
Hayat, Kader'e oyuncak mutfak seti, Kadir'e de oyuncak araba seti aldı. İnanç, ödemeyi yaptıktan sonra arabaya binip mahalleye geri döndüler.
İnanç:
-Geldik işte.
Hayat:
-İnşallah iyidir çocuklar da ya.
İnanç:
-İyidirler merak etme. Uslu uslu oturmuşlar zaten.
Hayat:
-Sen nereden biliyorsun?
İnanç:
-Benim çocuklarım çünkü.
Hayat:
-Evet ve sırf bu yüzden herşey olabilir ya zaten.
İnanç:
-İlle birşey olmak zorunda yani.
Hayat:
-Yok ya kötü düşünme.
İnanç:
-Düşünen sensin yalnız. Sabahtan beri aklın çocuklarda. Saat başı ne yaptılar acaba diyorsun.
Hayat:
-Neyse aç kapıyı da görelim nasıllarmış?
İnanç kapıya anahtarı takıp çevirdi.
İnanç:
-Biz geldik.
Hayat:
-Çocuklar? Neredesiniz?
Hayat korkarak odalara teker teker baktı.
Hayat:
-Ben demiştim kesin bir şey oldu.
İnanç:
-Hayat sakin. Restorandadırlar belki hâlâ. Hadi oraya geçelim.
Hayat:
-İnşallah öyledir ya başka bir şey olduysa... Ya ne bilim... Yoklar işte...
İnanç:
-Can'ı arayayım bir.
Hayat:
-Hoparlöre al.
İnanç:
-Tamam sen sakin ol.
********
Can telefonu mutfakta unutmuştu. Çocuklarla beraber restoranın salonunda oturuyorlardı.
Kader:
-Annemler hâlâ gelmedi🥺.
Kadir:
-Trafik varmış ama gelirler.
Kader:
-Nereden biliyorsun?
Can:
-Gerçekten nereden biliyorsun trafik olduğunu?
Kadir:
-
Yorumlar
Yorum Gönder