İNANÇ VE HAYAT 2: BÖLÜM 12: ÇOCUKLARIMIZ OLUYOR
Hayat ve İnanç kaç aydır hastanede kalmıştı. İkizler son ayındaydı ama sorun şu ki Hayat ultrason çekinmekten bile korktuğu için çocuklara dair hiçbir fikirleri yoktu.
Hayat:
-Of beklemesi de zor oluyor?
İnanç:
-Sana mı bana mı? Annesin sen yani neden zor geliyor ki?
Hayat:
-Ya ben daha fazla bekleyemiyorum. Ateş bastı zaten bu sıcakta çocuk mu doğar? Şahsen ben olsam doğmazdım.
İnanç:
-Tabi canım tabi iki ay önce de gerçekten çok güzeldi hava, ya ne alakası var havanın sıcak olmasıyla falan.
Hayat:
-Bilmiyorum İnanç yani senin çocukların değil mi sonuçta işin içinde bir ***luk vardır yani.
İnanç:
-Hayat kusura bakma ama sen anne olduktan sonra da böyle sinir bozucu olursan işimiz zor.
Hayat:
-İnanç ne bekliyorsun yani oluşumu beğenmiyorsan ki bunu zaten beni hamile bırakmadan önce düşünecektin? Şuan her haltı yedikten sonra aklının başına gelmesi ilginç. Hayat çekiyor nasıl olsa dimi?
İnanç:
-Hayat sakin ol nolur ya birazdan doğuma gideceksin zaten.
Hayat:
-Hayat bundan sonra sakin olamıyor İnanç efendi. Hayatımı başıma yıktın ve hâlâ karşıma geçmiş konuşuyorsun.
İnanç:
-Hayat tamam özür diledim ki zaten aramızda birşey kalmamıştı ki sen neden şimdi böyle yapıyorsun?
Hayat:
-İnanç bak hele bu çocukların başına bir şey gelsin sen o zaman görürsün.
İnanç:
-Ay Allah'ım ya sen beni neyle sınıyorsun? Ne bitmez sınav bu?
Hayat:
-Ay acaba seninki mi benimki mi?
İnanç:
-Hayat bak evlilikse evlendik ne güzel çocuklarımız olacak zaten hayalini kurmuyor muyduk? Sen neden böyle yapıyorsun ki şimdi?
Hayat:
-İstemediğimi fark ettim. Ben anne olamam ki...
İnanç:
-Hayat bak biraz rahat ol rica ediyorum. Hem seneler önce evden bile çıkamam diyordun ama evden çıktın dışarıya açıldın. Yapamam deme çünkü artık yutturamazsın.
Hayat:
-İnanç ben bir Gül'ü mü arasam?
İnanç:
-Ben sana ne demiştim?
Hayat:
-Ama merak ettim, yani konuşma ihtiyacı hissettim olamaz mı?
İnanç:
-O zaman bana söyle ben arayıp söylerim.
Hayat:
-Özel bir mesele aramızda.
İnanç:
-Hiç şaşırmadım yani esasında çok şaşırdım. Ya farkındaysan ben kocanım en rahat konuşacağın kişinin benim yerime hâlâ Gül olması, neyse tamam Gül'ü arayacağım.
İnanç, Gül'ü aramak için dışarı çıktı.
Gül telefonu açtı.
********
Gül:
-Efendim kanka? Epeydir senden ses çıkmıyordu hayırdır inşallah?
İnanç:
-Gül benim İnanç, bir durum var da.
Gül:
-Enişte hayırdır ne oldu ne yaptın kankama?
İnanç:
-Harika bir balayından sadece 1 gün sonra hemen hamile kalacağını nereden bilebilirim?
Gül tedirginlikle sordu:
-Bir dakika, bir dakika... Şimdi Hayat hamile mi? Neredesiniz şimdi?
İnanç:
-Hastanedeyiz yani otelden ayrılmak zorunda kaldık.
Gül:
-Oha enişte sana inanamıyorum yalnız ilk çocuk bizden olsaydı keşke.
İnanç:
-Sizin aranız nasıl gidiyor?
Gül:
-Gitmeye çalışıyor işte.
İnanç:
-Neyse görüşürüz Hayat çağırıyor.
Gül:
-Görüşürüz İnanç enişte.
İnanç telefonu kapatıp Hayat'ın yanına geçti. İnanç:
-Gül'le konuştum.
Hayat:
-Ne hakkında? Hem sana konuş diyen mi oldu?
İnanç:
-Senin hakkında dedikodu yaptım olamaz mı yani?
Hayat:
-İnanç sana inanamıyorum gerçekten ben doğurmak üzereyim sen hâlâ macera peşindesin. Valla baba olunca da böyle şeyler yaparsan offf senden çekiyorduk zaten de bir de çocukların İnşallah senin gibi sinir bozucu olmaz.
İnanç:
-Hayat sana ciddi ciddi inanamıyorum; ben mi dedim sana 2 gün içinde hamile kal balayının içine çocuk falan girsin diye? Hem başına ne gelse benden biliyorsun?
Hayat:
-Ya uzatma istersen senin suçun zaten.
İnanç:
-Hayat ama yeter gerçekten bıktım. Ben sana birşey yapmadım. Tamam aynı odada yatmış olabiliriz ama sadece bu yani üstelik hiç dokunmadım sen nasıl hamile kaldın ve suçu neden sürekli bana atıyorsun anlayamıyorum bazen umarım çocukların sana çekmez. Yeter ya gidiyorum ben hadi iyi doğumlar sana.
İnanç odadan çıkınca hemşire odaya girdi.
Hayat:
-Ay İnanç offf geliyor....
İnanç:
-Emin misin?
Hayat:
-Ayyy sancı girdi.
İnanç:
-Ayyy sanki giren ilk sancı ne kadar abarttın ya?
Hayat:
-İnanç sen ne kadar rahatsın ya? Harbi biz niye evlendik?
İnanç:
-Kandırdın beni.
Hayat:
-Ben mi sen mi asıl sen beni kandırdın?
************
Hemşire odaya girdi.
İnanç:
-Nedir durumu? Bir sorun yok dimi?
Hemşire:
-Birazdan doğuma alacağız.
Hayat:
-Neden birazdan? Hemen olsun bitsin ya...
Hemşire cevap vermeden çıktı.
İnanç:
-Hayat aslında şu an çözdüm olayı; hemen olsun bitsin demek, biz de tanıştıktan 5 sene sonra hemen evlendik zaten. Ama merak etme çocukları 5 sene sonraya bırakmak da mümkün değil.
Hayat:
-Of İnanç bana edebiyat yapma yani konuşacağına git bir doktor falan çağır.
İnanç:
-Hayat sana şunu söylemeliyim burası bizim hastane yani doktor da benim.
Hayat:
-İnanç ne saçmalıyorsun yine?
İnanç:
-Saçma ama gerçek. Sen Hekimoğlu sülalesinden evlenip de başka doktora kendini kontrol ettirmeyi düşünmüyordun herhâlde.
Hayat:
-Hay aklıma tüküreyim ama beni buraya sen getirdin. Adamakıllı bir yere getirmeyeceğini biliyordum zaten.
İnanç:
-Övgüye gerek yok maşallah elimden her iş gelir, çok şanslısın.
Hayat, "Tabi tabi ne demezsin?"diye mırıldandı.
İnanç:
-Bir şey mi dedin?
Hayat:
-Offf tamam doğurmuyorum tamam vazgeçtim.
İnanç:
-Doğurursun canını sıkma o iş bende.
Hayat:
-Vazgeçtim ki zaten yaşamıyorlar bence.
İnanç:
-Ne alaka?
Hayat:
-Otelden beri ne bir kıpırtı ne birşey tık yok.
İnanç:
-Tamam gel gidiyoruz.
Hayat:
-Nereye?
İnanç:
-Ultrasona tabiki görürüz yaşıyor mu, yaşamıyor mu?
Hayat:
-Ama...
İnanç:
-Sus tamam artık bir bahane daha duymak istemiyorum. Gel benimle.
İnanç, Hayat'ı alt kattaki ultrason odasına aldı ve kapıyı kilitledi.
Hayat:
-Hayırdır bu sefer de doğumdan önce burada mı kilitli kalacağız?
İnanç:
-Hayat otur şuraya ne olur konuşma artık.
Hayat sedyeye geçti. İnanç ultrason cihazını çalıştırıp Hayat'ın karnında gezdirdi. İnanç:
-Bak görüyor musun işte buradaki oğlumuz şuradaki de kızımız sanırım. Çok tatlı dimi?
Hayat ağlamaya başladı.
İnanç:
-Yaşıyorlar yani hatta kalp atışlarını dinleyelim istersen. Merak edecek birşey yok yani ikisi de gayet sağlıklı doğacak İnşallah.
Hayat:
-İnanç....
İnanç:
-Ha ne oldu? Geliyorlar, sen sakin ol, derin derin nefes al. Ben geliyorum 2 dakikaya.
Hayat:
-İnanç...
İnanç çıktı.
Hayat şok oldu. Hani kapı kilitliydi. Anlaşılan o ki İnanç yine yapacağını yapmış onu oyuna getirmeyi başarmıştı.
İnanç hızlı adımlarla kapıdan çıkıp doktor çağırmaya gitti. İnanç bir kadın doğum uzmanıyla anlaşıp birlikte ultrason odasına gittiler.
Hayat'ın yanına geldiklerinde Hayat fena halde sinirlendi:
-Ya tamam ben seni anladım ya bunları yaşatmak yerine amcandan beni mezara sokmasını isteyebilirdin. Böylesi ikimiz için de daha kolay olurdu hayır yani amacın ne gerçekten ben anlamıyorum.
İnanç:
-Çocukları doğursan mı artık diyorum. Yani bana yalancı diyorsun ama 2 saattir "geliyor" diyip hâlâ bir şey olmadı.
Hayat:
-Tamam ya çocuklarımla beraber intihar edip kurtulacağız.
Kadın doğum uzmanı:
-Hayat hanım yani gerçekten sakin olun. Şimdi bana güvenin, doğacak sağ salim.
Hayat:
-Of tamam ne olacaksa olsun iki saattir a şuradaki beyefendinin çenesini dinlemekten yoruldum.
İnanç:
-Ay ya valla gram acımıyorum ne halin varsa gör doğumda yanında olurum istersin diyordum ama madem a şuradaki beyefendi oldum gidiyorum ben.
İnanç odadan çıktı ve çekip gitti. Derken telefonu çaldı.
*******
İnanç:
-Efendim ne oldu?
Telefon:
-İnanç iyi misin Hayat nasıl?
İnanç:
-Hayat'tan bahsetme bana ne olur.
Telefon:
-Ne oldu ki?
İnanç:
-Bana çok sinirli ve doğuma giderken bile kafamı kızdırmayı başardı. "A şuradaki beyefendi" ne ya? Kocam desen ne oluyor?
Telefon:
-Yine kavga ettiniz yani?
İnanç:
-Bu sefer ben hiçbirşey yapmadım gerçekten. Neden herşeyi benden biliyor onu da anlamadım.
Telefon:
-Çünkü.....
İnanç:
-Evet abi çünkü, çekinmene gerek yok rahat rahat konuşabilirsin.
Güven abi:
-Çünkü Hayat tam hayatını yoluna koymak üzereydi sen geldin ve ona göre her şeyi bozdun.
İnanç:
-Abi sen anlamıyorsun galiba daha birkaç ay önceye kadar çok güzel anlaşıyorduk. Balayında her ne olduysa oldu taktı bana. Ya sanki alt tarafı aynı odada kalmamışız da hayatını zorla işgal etmişim gibi davranıyor ve yani nedense evlendiğini kabul edemiyor. Aynı odada kaldık ya balayında ne bir selam ne bir sabah söylediği maksimum şey; "İnanç telefonumu gördün mü?, İnanç telefonumun şarjı bitti takar mısın?....?" Ya ne telefon manyağı çıktı telefon yoksa aramızda diyalog da yok. İnşallah çocukları kendisine benzemez. Hamilesin telefonla konuşmak çocuğumuza yararlı bir şey değil dedim ne dese iyi? Gül'ü aramam lazım. Ben hariç herkes ve herşey onun için önemli. Beni gördüğü an kaşları çatılıyor.
Güven abi:
-İlk defa evlendi yani ne bekliyorsun?
İnanç:
-O ilk defa evlendi sanki ben doğduğumdan beri evleniyorum da...
********
Onlar konuşurken Hayat doğumdan çıkmıştı. Hemşire bebekleri odaya getirmiş Hayat'a nasıl bakması gerektiğine dair bilgi veriyordu.
Hemşire:
-Baba yok mu?
Hayat:
-Vardı ama kayboldu.
Hemşire:
-İnanç bey burayı çok iyi biliyor merak etmeyin gelir.
Hayat:
-Gelmese de olur aslında. Ben bakarım çocuklarıma, sanki onsuz bir şey yapamazmışım gibi davranmayın.
Hemşire:
-Peki. Şimdi dinlenmeniz gerekiyor.
Hayat:
-Çocuklarım da yanımda dinlensin olmaz mı?
Hemşire:
-Peki deyip çocukları Hayat'ın kucağına verdi.
Hemşire çıktıktan sonra Hayat çocuklarıyla konuşmaya başladı.
Hayat:
-Duydunuz babanız yine bir oyun çeviriyor. Yalnız bu sefer yalnız değilim. İyi ki varsınız çocuklar. Hayat çocuklarını öptü.
-Babanız da ortada yok işte. Neyse isimlerinizi konuşalım isterseniz. Ben Kader ve Kadir düşündüm ama babanız o adam var ya Gönül ve Can düşünmüş. Sizce hangisi daha iyi? Tabiki Kader ve Kadir bence. Babanız sizi hiç sevmiyor herhâlde baksana siz doğdunuz adam ortadan kayboldu. Bu babanız var ya....
İnanç birden geldi. İnanç:
-Eee ne var bende? Söyle de bilelim. Çocuklara yalan yanlış bilgi verme bence.
Hayat:
-İnanç yalan değil çocukların doğdu sen ortada yoksun. Nasıl babasın sen ya?
İnanç:
-Geldim işte. Hem ne yapayım birazdan çocuklar acıkır çık dersin zaten.
Hayat:
-İki saat içinde?
İnanç:
-Altlarına da yapabilirler İnanç çık dışarı dersin yine de. Zaten beni hiç yanında istemediğin için.
Hayat:
-İnanç sana inanamıyorum gerçekten yeni doğmuş çocuklarını kıskanıyor olamazsın!
İnanç:
-Telefonunu bile kıskanan bir adamım ben.
Hayat:
-İnanç!!! Siz babanız kadar kıskanç olmayın tamam mı? Kimsenin hayatının içine de etmeyin. Ya valla sinirim bozuldu.
İnanç:
-Çocuklarımız sağ salim doğdular işte daha niye sinirin bozuk ki? Bugün bizim en mutlu günlerimizden biri.
Hayat:
-İnanç seninle olduğum zaman mutlu gün üzgün gün çok ayırt etmiyorum biliyor musun? Her günü iyi ki yaşamışız diyorum.
İnanç:
-Hayat sana söz veriyorum bizim çocuklarımızla birlikte daha nice güzel günlerimiz olacak. Daha okula başlayacaklar, daha ne maceralar yaşayacağız.
Yorumlar
Yorum Gönder