İNANÇ VE HAYAT 2: BÖLÜM 11; BALAYI SÜRPRİZİ

İnanç hemen otel resepsiyonuna telefon açıp acil bir durum olduğunu söyledi. Hayat: 
-İnanç offf... Çok kötüyüm ya. 
İnanç: 
-Dur, derin derin nefes al çözeceğim.
Hayat elini tutup: 
-Bırakma beni.
İnanç: 
-Tamam buradayım, merak etme. Bunlarda bir telefonu açmadı. Ben bir çıkıp 5 dakika bakıp geleceğim buradayım merak etme bırakmam seni.
Hayat: 
-Offf İnanç yardım et ya...
İnanç: 
-Offf bunlarda niye açmıyor telefonu ya?
Derken İnanç'a bir telefon geldi. 
İnanç telefonu açtı. 
*****
İnanç: 
-Alo acil bir durum var arıyorum açmıyorsunuz ne biçim otelsiniz sizi şikayet edeceğim. 
Telefon: 
-Sorununuz ne? 
İnanç: 
-Karım hamile ya ne doktor var ne bişey var otelde? Ama sorsanız 5 yıldızlı otelsiniz yani hangi salak 5 yıldız verdiyse size? 
Telefon: 
-Beyefendi sakin olun. Otelimiz gayet konforlu. 
İnanç: 
-Konforu bırak bir doktor yok birşey yok.
Telefon: 
-Beyefendi burası otel mi hastane mi? Yakındaki hastanelere gidin otelden ne bekliyorsunuz? 
İnanç telefonu kapatıp:
-Bunları arayanda suç, müşteri memnuniyeti umurlarında mı sanki? Nasıl olsa İnanç para verdi dimi? Ah İnanç ah...
Hayat: 
-İnanç iyi misin? 
İnanç: 
-Senlik bir şey yok kendime kızıyorum artık. 
Hayat: 
-İnanç ambulansa mı haber versek? 
İnanç: 
-İşte bu ya, gerçekten tebrik ediyorum seni şuan. Ne uğraşıyorum ben bunlarla. Ambulans gelsin hastaneye gidelim yani. Doğru dedin.
İnanç, ambulansı arayıp durumu izah ettikten sonra Hayat'a döndü.
İnanç: 
-Nasılsın? 
Hayat: 
-Eh işte.
İnanç: 
-Sen merak etme, kötü birşey olmayacak. Bu arada isim düşündün mü? 
Hayat: 
-Kız olursa Kader düşündüm ama zor oldu karar vermek açıkçası. 
İnanç: 
-Güzel isim bence Hayat'la İnanç'ı birleştiren Kader, mantıklı yani. 
Hayat: 
-Erkek olursa da sen düşünürsün. 
İnanç: 
-Can olur da. 
Hayat: 
-Ne alaka hiç isim kalmamış gibi dayısının ismini mi vereceğiz? Ha bu arada onlar ne yapıyor ki acaba? Ben bir arayayım en iyisi. 
Hayat telefonuna uzandığı sırada İnanç ondan önce davranıp telefonunu aldı. 
Hayat: 
-İnanç verir misin? 
İnanç: 
-Bence telefonla konuşmak çocuğumuza yararlı bir şey değil hatta bence sen artık telefondan uzak dur. 
Hayat: 
-İnanç tamam ver bir şeye bakacağım.
İnanç: 
-Neye? Ben bakarım. Sen artık sadece çocuğumuza baksan yeter.
Hayat: 
-Mesaj falan var mı? 
İnanç: 
-Bilmiyorum. 
Hayat: 
-İnanç ver bakacağım.
İnanç: 
-Zararlı diyorum. 
Hayat: 
-Zararlı mı yoksa bu da senin uydurman mı? Çocuğum bak senin bu baban var ya bana hep bir şekilde yalan söyleyip kendi dediğini yaptırma peşinde. 
İnanç: 
-Bak çocuğum dinleme onu senin bu annen var ya beni öyle bir çıkmazın içine soktu ki....
Hayat: 
-Asıl senin bu baban var ya beni ormana kaçırdı.
İnanç: 
-Senin bu annen de temiz havadan anlamıyor yazık kıza. 
Hayat: 
-İnanç bak beni sinir etme. Hem bana en büyük oyunu sen oynadın hem de sanki her şeyi ben yapmışım gibi davranıyorsun. Senin bu baban var ya........
İnanç: 
-Çocuğum sen annene aldırma hasta o herşeyi abartıyor. 
Hayat: 
-İnanç! Çocuğum böyle diyor hep beni ileri sürüyor ama kendisi benden beter hasta, kafa gidik yani.
İnanç: 
-Ayıp oluyor ama Hayat ya ben hâlâ buradayım farkındaysan. 
Hayat: 
-Ya ya evet işte baban böyle bir adam arada görünüp arada gidiyor. Değişik bir tip.
İnanç: 
-Hayat dua et benim çocuğuma hamilesin, yoksa seni burada bırakır giderdim.
Hayat: 
-Baban böyle bir adam işte zoru görünce hemen tehdit. 
Ambulans geldi.
Tekniker: 
-Hamile bir kadın varmış bu otelde, acil müdahale için bizi çağırdılar. 
Resepsiyon: 
-Yeni evli bir çift galiba, üst katta 505.oda.
Tekniker üst kata çıkıp bakıyordu ki bağırışlar duydu;
-Ya nerede yardım yine yalan yine yalan. Bıktım senden. 
-Ya sakin ol rica ediyorum ambulans yolda birazdan burada olurlar. 
-İnanç ben çıldırıyorum... Hadi bana acımıyorsun şu doğmamış çocuğun ne suçu var? 
Teknikerin odaya girmesiyle ikisi de susup şaşkınlıkla birbirlerine bakakaldılar.
İnanç: 
-Kime bakmıştınız?
Tekniker: 
-Yeni evli bir çift arıyoruz, bir ihbar aldık da. 
Hayat: 
-Evet biziz o. Ambulansa biz haber verdik. 
Tekniker: 
-Buyrun gidelim öyleyse. 
İnanç: 
-Tabi. Hadi hayatım. 
Hayat: 
-Geldim geldim. 
Beraber ambulansa bindiler. Tekniker: 
-Hamile olduğuna emin misiniz? 
İnanç: 
-Evet hatta....
Hayat: 
-Biliyordum. Ne hatta? Senin yüzünden bu haldeyim zaten neyin hattası bu? 
Tekniker: 
-Sakin olun. Şimdi derin derin nefes alın. Kan tetkiki yapılmış mıydı size? 
Hayat: 
-Evet.
İnanç: 
-Evet dün yapılmıştı. 
Tekniker: 
-Peki.
İnanç:
-Ne peki ne yapıyoruz? 
Tekniker: 
-Hastaneye gidiyoruz, ultrason çekinmeden belli olmaz. 
Hayat: 
-İnanç... Ben çok kötüyüm. 
İnanç: 
-Hayat... Hayat....
Hayat'ın gözleri kapandı. 
******
Hastaneye gelince Hayat'ı bir odaya aldılar.
İnanç: 
-Ya birşey yapın ne olur ya niye kimse birşey demiyor? 
İnanç çıkan bir doktora sordu:
-Nesi var? İyi olacak dimi?
Doktor: 
-Kimsin sen?
İnanç: 
-Ben kocasıyım iyi olacak dimi? 
Doktor: 
-İnşallah diyelim bu arada ufaklıklar gayet iyi merak etme. Annelerini yormuşlar biraz bir kaç saat dinlenmesi gerekiyor. 
İnanç: 
-Görebilir miyim? 
Doktor: 
-Tabi çok yormamak koşuluyla. 
İnanç hızla doktorun gösterdiği odaya geçti. 
İnanç: 
-Hayat iyi misin canım? 
Hayat: 
-İnanç yorgun hissediyorum ya. Sanki üstümden tır geçmiş gibi. Bu arada çocuklar yaşamıyor galiba, ben çok özür dilerim İnanç.
İnanç: 
-Hayat çocuklar yaşıyor sadece seni yormuşlar şimdi kenara çekilip izliyorlar. 
Hayat: 
-Benim suçum ya, sevmiyorlar beni...
İnanç: 
-Hayat annesisin sen onun tabiki sevecek yani, ağlama.
Hayat: 
-Sevmese de haklı.
Derken odaya hemşire girdi. Hemşire: 
-Nasılsınız Hayat hanım? 
Hayat: 
-İyi sayılır bebek öldü mü? Kıpırdamıyor artık.
Hemşire: 
-Gayet iyi ikisi de yaşıyor merak etmeyin. 
İnanç: 
-İkisi de derken...
Hayat: 
-İkiz mi? 
Hemşire: 
-Evet birazdan ultrasonda görürsünüz zaten. 
İnanç: 
-Peki. 
Hemşire çıktı. 
İnanç: 
-Sende duydun mu? Bir tane beklerken iki tane olacak çok heyecanlı değil mi? 
Hayat: 
-Ya ya gerçekten çok heyecanlı, nasıl bakacağız sence? Hayır tam birini uyuttum diyelim öbürü ağlar onu uyuttum diyelim öbürü uyanır karma karışık olay. Aldırsak mı ki? 
İnanç: 
-Hayatta olmaz Hayat bak çocuğumuz olmasını çok istedik şimdi 1 tane yerine 2 tane olacak diye de şey yapmaya gerek yok. Ben yardım ederim sana. 
Hayat: 
-Bilemiyorum İnanç ben hiç hazır hissetmiyorum.
İnanç: 
-Emin ol bende senin kadar korkuyorum ama yani korkmanın bir faydası yok bize şu anda.
Hayat: 
-Ya benim hani çocuğum olamazdı ikizim oluyor şaka gibi.
İnanç: 
-Sana kim dedi ki çocuğun olamaz diye? 
Hayat: 
-Kim mi dedi? Amcan mesela.
İnanç:
-Hayat bu konu kapanmamış mıydı? Ya ne güzel çocuklarımız olacak sürekli aynı konuyu da konuşmayalım artık. 
Hayat: 
-Doğru sence çocuklara ne isim vermeliyiz? 
İnanç: 
-Daha cinsiyetleri belli değil hem konuştuk bunu kızımız olursa Kader olacak merak etme. 
Hayat: 
-Sence ikisi de kız mı? 
İnanç: 
-Bilmiyorum ama öyleyse biri de Gönül olsun. 
Hayat: 
-Ya kız olmazsa? 
İnanç: 
-O zamanda Can ve diğerini sen bul.
Hayat: 
-Ya Can koymayalım bence.
İnanç:
-O zaman birine ......... Düşünüyorum. Ne koyabiliriz? Hah buldum yok bulamadım. 
Hayat: 
-Kadir olsun mu? 
İnanç: 
-Olsun. Peki ya biri erkek biri kız olursa? 
Hayat: 
-Basit kızımızın ismi Kader oğlumuzun ismi de Kadir olur. 
İnanç: 
-Yalnız baya uyumlu. Hayat'la İnanç'ın Kader'i ve Kadir'i. Onların isimleri de baya uyumlu sadece bir harf farklı. 
Hayat: 
-Sağ salim doğsalar da sevsek normalde hiç çocuk sevmem biliyor musun ama böyle düşününce sevesim geldi. 
İnanç: 
-İnşallah seveceğiz merak etme. Onlar konuşurken hemşire geldi. Hemşire bir tekerlekli sandalye tutup: 
-Ultrasona inmemiz gerekiyor.
Hayat: 
-İnanç ben istemiyorum. 
İnanç:
-Neyi? 
Hayat: 
-Ya canım yanacak ben gitmiyeceğim.
İnanç: 
-Altı üstü ultrason doğuma gitmiyoruz, niye korkuyorsun? 
Hayat: 
-Yok vazgeçtim ben.
Hemşire: 
-Hayat hanım acaba artık tekerlekli sandalyeye mi otursanız? Doktor bey bekliyor. 
Hayat: 
-İnanç bak ben oturmam oraya, bir kere denemek için oturduğumda başıma gelmeyen kalmadı artık hiç bir güç beni oraya oturtamaz.
İnanç: 
-Emin misin? 
Hayat daha konuşmaya fırsat bulamadan İnanç onu yataktan alıp tekerlekli sandalyeye oturttu.
Hayat: 
-İnanç....
İnanç: 
-Lafı bile olmaz. Neyse gidelim artık. 
İnanç, hemşire ve Hayat ultrason odasına geçti.
*********
Doktor:
-Evet gelebilirsiniz. 
Hayat, İnanç ve hemşire ultrason odasına geçtiler. Hemşire: 
-İnanç bey isterseniz çıkabilirsiniz artık. 
Hayat: 
-Hayatta olmaz İnanç dur tamam mı? 
İnanç, Hayat'ın elini tuttu.
İnanç: 
-Tamam buradayım. 
Doktor: 
-Yatağa uzanır mısın?
Hayat: 
-Tabi. 
Doktor ultrasonu karnında gezdirdi. Doktor: 
-Gayet sağlıklılar merak etmeyin.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

10 Yaş

İNANÇ VE HAYAT BÖLÜM 40: SEBEBİ YOK SEVGİMİZİN

İNANÇ VE HAYAT BÖLÜM 49: BİR SEN ÖNEMLİSİN ARTIK